27 Mart 2012 Salı

Ne bileyim olur da aşk acısı çekesiniz gelirse....:)

21 Mart 2012 Çarşamba

Biz kızlar bayılırız öyle abidik kubudik anlamlar yüklemeye hayatımızdaki her şey için. Seni bana getiren şey ne? Hayatımda bu olduysa vardır mutlaka sebebi demeye. Fazla mı mana yüklüyoruz acaba olan biten bir şeye? Kader diye bir şey var da bu kaderin işi gücü yok durmadan bize mi örüyor ağlarını? Çok saçma bir şarkı sözü aklıma gelir bazen. Ah felek zalim felek kimine kavun yedirirsin kimine kelek diye ben onu yıllarca giydirirsin yelek diye tamamlamışımdır niyeyse:)Sırtını sağlama alacaksın tabiki kelek yememek için. Yelek ne işe yarar bilemem bazen duvarlar bile koruyamaz insanı…


14 Mart 2012 Çarşamba

Bir adam gelip ustaya insanın ne kadar özgür, bağımsız olduğunu sorar. O tamamen özgür müdür, yoksa bir sınırlama var mıdır? Kader, yazgı, kısmet, ötesinde özgür olamayacağın sınırlamalar koyan bir Tanrı gibi bir şey var mıdır?

Mistik bunu kendi tarzında gösterir; mantıken değil, varoluşsal olarak. “Ayağa kalk!” der.

Adam bunun aptalca bir cevap olduğunu düşünmüş olmalı: “Ben basit bir soru soruyorum ve o ise bana ayağa kalkmamı söylüyor.” Ama, “Bir bakalım ne olacak” der. Ayağa kalkar.

Ve mistik, “Şimdi bacaklarından birini kaldır” der.

Adam o an artık çılgın bir adamın yanına geldiğini düşünmüş olmalı; bunun özgürlükle, bağımsız olmakla ne alakası var? Ancak artık gelmişti… ve müritlerden oluşma bir kalabalık olmalıydı; ve mistik çok saygı görüyor olmalıydı. Onu dinlememek saygısızlık olurdu ve yapsa ne olurdu ki? O yüzden ayaklarından birisini yerden kaldırdı, bu durumda bir ayağı havadaydı ve diğerinin üzerinde duruyordu.
Ve sonra usta, “Bu son derece iyi. Sadece bir şey daha var. Şimdi öteki ayağını da kaldır” der.

Bu imkânsızdır! Adam, “İmkânsız bir şey istiyorsunuz. Ben sağ ayağımı kaldırdım. Artık sol ayağımı kaldıramam” der.

Usta da, “Ancak sen özgürdün. Başlangıçta sol ayağını havaya kaldırabilirdin. Bunu yasaklayan bir emir yoktu. Sol ayağını mı, sağ ayağını mı kaldıracağın konusunda tamamıyla özgürdün. Bununla ilgili hiçbir şey söylememiştim, buna sen karar verdin. Sen sağ ayağını kaldırdın. Kararının kendisi vasıtasıyla sol ayağının kalkmasını imkânsızlaştıran sendin. Yazgı, kader, kısmet ile uğraşıp durma. Sadece basit şeyleri düşün” der .

13 Mart 2012 Salı

Zenginler, parayı önemsiz bulur ve zenginliğin değeri yokmuş gibi davranırlar. Paraya tapmak erdemsizliktir onlar için. Oysa gerçek hayatlarında o her şeyden önemlidir; uğruna yiyemeyecekleri halt da yoktur.
Zengin, yoksula şu mesajı vermek ister aslında: Kazandım ve bunu önemsemiyorum çünkü her zaman yine kazanacak akla sahibim. Ama sen, benim kadar akıllı değilsin ve yaptıklarımı asla yapamazsın. Girişimde bulunur ve sen de zengin olursan, seni hiç sevmem o zaman.
İnsanlık tarihinin en kanıksanmış ikiyüzlülüğü budur işte...

Erkekler Ağlamaz'dan...

4 Mart 2012 Pazar

Aradığım kurtarıcı değil yer çekimi gibi bir şey.Yolumu kaybetsem de onda olacağımı bileceğim.Ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim beni kendine çeken... Ne zaman düşsem bileceğim aslında onda olmak için bütün bu çabam.

Nedensiz sevdiğim şarkılardaki sözler gibi anlamsız ve huzur veren bir boşluk içindeyim.