27 Ocak 2012 Cuma

Erken kaybedenler diye bir kitap var şu diyalog etkilemiştir beni:

Yaz tatilinde bir şey okudun mu? diye sordu birden.

+Ben okumayı pek sevmiyorum. Yazmak daha zevkli.

-Okumadan nasıl yazıyorsun?

+Yaşadıklarımı not ediyorum.

-Okumadan nasıl yaşıyorsun?




Hayat okumadan yaşanmaz ki. Bazı insanlar nedense kitapların dünyasının insanların dünyasından daha tatlı ve zevkli olduğunun farkına varamıyorlar. Çünkü genelde insanlar hep yazmak isterler kendi hikayelerini. Herkesin acısı, derdi kendine göre dünyanın yüküymüş gibi gelir niyeyse. Bugünlerde bende yazıyorum kendi hikayelerimi. Hiç kimse okumasa da bir gün beni gerçekten tanıdığını düşünen kimsenin eline tutuşturacağım bakalım gerçekten doğru mu yazmışsın beni kafanda diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder